Bu Blogda Ara

20 Eylül 2011 Salı

ŞANLIURFA


Şanlıurfada herkes ciger yiyi.Ben de öğlen çarşının girişinde adını unuttuğum bir mekanda ciğer akşam da İkiler isimli mekanda yüreğin,böbreğin tadına baktım.İstanbul'da en çok tüketilen kebap çeşitlerinden biri olan ''urfa''yı tüm Güneydoğu Anadoluda olduğu gibi burda da kimse yemiyor.Hatta çoğu yerde satılmıyor da.Emin olun iyi bir kuzu ciğerin,yüreğin yanında adana kebabın,urfa kebabın zaten esamesi okunmaz.


İkiler kebaba akşamları gitmenizi tavsiye ederim hoş sohbet açısından Şanlıurfalılar,lezzet açısından mekan muazzam.



ŞANLIURFA için son bir sözümde merkeze yaklaşık 20 km mesafesinde ki GÖBEKLİTEPE için olacak.Burası insanlık tarihi adına şimdiye kadar bildiğimiz tüm bilgilerimizi tekrar gözden geçirmemize sebep olan yeryüzünün ilk tapınağı.1995 yılında kazılara başlandı ve yavaş yavaş anıtlar gün yüzüne çıkmakta.
İnsanlığın avcı-toplayıcı döneminde yerleşim ve tarım kavramlarından çok uzak olduğu 12.000 yıl öncesinde bu yapıların nasıl tasarlandığı sorusu henüz cevabını bulamamış. Göbeklitepe bu sorulara cevap verirse insanlık tarihi yeniden yazılacak.Urfaya gittiğinizde burayı da görmeden gelmeyin derim.





Japonlar Göbeklitepeyi çoktan keşfetmiş.Göbeklitepeye gittiğimizde oyuncu kadrosunu yerli halktan oluşturdukları bir belgesel-film çekiyorlardı.Ben,Mehmet ve Çağrı da m.ö.12.000 yıllarında yaşamış insanlarla hatıra fotoğrafı çektirmezsek olmazdı .Hiroşi,Takaşi ve Makata bu resim karesi teşekkürler.

18 Eylül 2011 Pazar

ADANA



TAŞKÖPRÜ,SEYHAN NEHRİ,SABANCI MERKEZ CAMİİ VE ADANA HİLTON

Adana'ya günübirlik kısa ziyaretimde hedefim şehrin ünlü yerlerini gezip meşhur tatlısı bici bici ve şirdenini tadıp gezimi noktalamaktı.
Uzun uğraşlar sonucunda  inönü parkında ki seyyar bici biciciyi buldum.Rendelenmiş buz,pişmiş nişasta,pudra şekeri ve şerbetten oluşan bu tatlının yapılışını dikkatle izlemeye koyuldum.Yapılışı ilginçti tadını ise hiç mi hiç beğenmedim.Ferahlamak için yediğim bu tatlıdan beni su kurtardı.


Şirdeni uzun uğraşlar sonucu bulamadım.Genelde geceleri seyyar satıcılarda satılırmış geceye de  kalamayacağımdan Adana gezisi lezzet açısından benim adıma hüsranla doldu.
Bir daha ki gidişimde kebaplarını tadarak Adananın bende ki imajının düzeleceğinden eminim.

16 Eylül 2011 Cuma

YAŞAR PASTANESİ



Kahramanmaraşı gezmeye geldiğimizde haftasonu olmasına karşın sessiz ve boş bir şehir bizleri karşıladı.İnsanlar haftasonları genelde Antebe gezmeye giderlermiş.Çok haklılar çünkü şehirde pek gezilecek görülecek yer yok.
Bir yere gezmeye gitmeden önce Evliya Çelebi'nin Seyahanatnamesinde gideceğim yerin olup olmadığına bakmaya çalışırım varsa Evliya Çelebinin izlenimlerini,yediklerini kendi çapımda yapmaya gayret gösteririm.Evliya Çelebi Kahramanmaraş için dondurmamızı yiyekte Antebe gidek yazmış.400 yıl boyunca değişen birşey olmadığını görüp bizde dondurmamızı yiyip Antebe kaçtık.

Kahramanmaraş denince akla ilk gelen haliyle dondurması oluyor.Maraşında en ünlü dondurmacısı Yaşar Pastanesi.Mekan Maraşın en ünlü caddesi Trabzon Caddesinde bulunuyor.İlginçtir Trabzonun en ünlü caddesi de Maraş Caddesi.Neyse efendim hızla büyüyen Mado firmasınında doğduyu yer bu pastane.Dondurmanın içeriğine gelecek olursak maraş dondurmasının farkının keçi sütünden yapılması ve yörede yetişen saleplerin dondurmaya katılması olduğunu öğrendim.Lezzetin buradan geldiği aşikar.
Dondurma hayatımda yediğim en lezzetli dondurma üzeri fıstıkla bezenmiş olağanüstü bir lezzet.fiyatı da 5 lira
Bu dondurmayı yemek için bile kahramanmaraşa gidiniz derim.

15 Eylül 2011 Perşembe

GAZİANTEP LEZZET TURU



Doğunun Parisi diyorlar Gaziantep için yalan ! Bir yakıştırma yapılacaksa eğer Parise batının Antebi denmesi gerekir.Hayatımda yediğim en lezzetli tatlıları,kebabları yorumlamak  haddime değil diye düşünüyorum.O yüzden sizlere enfes bulduğum yemekleri ve gitmenizi önereceğim mekanları yazacağım.Sayfanın sonunda da Gazianteple ilgili bir kaç şey yazdım okumanızı öneririm.

Baklava için KOÇAK BAKLAVA diyorum.İmam Çağdaş'ın da baklavaları gayet lezzetli ama bir KOÇAK değil.





Burma kadayıfı ZEKİ İNAL'da yemenizi tavsie ederim




                             
Beyran çorbası ve beyin  için YESEMEK'i tavsiye ederim




Muhteşem yuvalama çorbası.Aslında ona çorba demek hakaret.Hazırlanışı çok zahmetli.Ben arkadaşımın evinde içtim.Siz de ne yapıp edip bu çorbayı için.

KATMER.İstanbula döndükten sonra hangi yemeği daha çok özleyeceksin diye sorsalar katmer diyeceğim Gaziantebe gitmeden önce aklımın ucundan geçmezdi.

                      Antebin en meşhur katmercisi ZEKERİYA USTA.Şiddetle burada yemenizi tavsiye ederim.

HALİL USTA'da  Küşneme yemeden dönerseniz Gaziantep'e gitmiş olmazsanız.


Vedat Milör HALİL USTA için Türkiye'nin en iyi kebapçısı diyor,galiba doğru da söylüyor.

Gaziantepte sabahın 7'sinde ciğer,yürek,dalak yemek için sıraya girmiş insanları görmeniz çok normal.



Gaziantep hakkında birşeyler daha söylemeden edemeyeceğim.Konu dışı olucak ama Antepte damak zevkine hitap eden yerler dışında göz zevkinize hitap eden bir çok tarihi yer ve mekan da var.Hem gezi hem de kültür turizmi açısından nadide bir şehir.
Antepte yemenin dışında neler mi yapabilirsiniz.Mesela dünyanın en büyük mozaik müzesine gidebilir,müzenin en meşhur mozaiği çingene kızını görebilirsiniz.Türkiye'nin en büyük hayvanat bahçesini gezebilirsiniz.Tarihi bakırcılar çarsını gezdikten sonra  menengiç kahvesini içerek soluklanabilirsiniz.Rumkaleye gidip sular altında bir şehri görebilirsiniz .Nizip'te Zeugma antik kentini ziyaret edebilirsiniz.
En önemlisi de sıcakkanlı,misafirperver ve cömert Gaziantep insanıyla tanışmış olursunuz.